15 Nisan 2008 Salı

SULTANLAR

Osman Gazi (1299-1326)

Osmanlı Devletinin kurucusu,ilk hükümdarı,Ertuğrul Bey'in oğludur.Babasını ölümü üzerine aşiretin reisliğine geçirildiği zaman 23 yaşındaydı.Çocukluğu yaşadığı çevrenin sınırlı olanakları içinde geçtiği için kültürel gelişmesini sağlayacak iyi bir eğitim alamadı.Anadolu Selçuklu İmparatorluğu'nun son hükümdarı Gıyasettin Mesut tarafından kendisine Söğüt bölgesinin yönetiminde özerklik tanındığı konusunda ferman verildi.Bağımsız hareket etme konusunda yetkisini aldıktan sonra bölgesinde varlık gösteren hristiyan tekfurlarla çarpışmaya başladı.İnegöl ve Karacahisar tekfurlarını yenilgiye uğratarak Karacahisar'ı aldı.Buradaki kiliseyi cami haline getirdi ve kendi adına hutbe okuttu.Adalet işlerinin yetki ve sorumluluğunu üzerinde tutmak istemediği için bu görevin bir kadı tarafından yapılmasını uygun gördü.Selçuklu devletinin yıkılması üzerine 1299 yılında bağımsızlığını ilan etti.Böylece Anadolu'da bulunan diğer beylikler (Karaman,Germiyan,Karesi,Menteşe vs..) gibi yönetimi altındaki toprakların tek egemeni haline geldi.

Sınır komşularıyla yaptığı savaşlarda kazandığı başarılarla Yarhisar ve Bilecik'i alan Osman I. genişleyen ülkesini, yönetimini sağlamak açısından "sancak" adı verilen yönetim birimlerine ayırdı;oğlu Orhan Bey'i, kardeşi Gündüz Alp'i ve güvendiği silah arkadaşlarını bu sancakların yönetiminde görevlendirdi.1306'da Bursa nın alınmasını hedef tutan bir seferde kesin bir zafer kazanamadıysa da Ulubat ve Kertel gibi kaleleri aldı.1314'de Bursa üzerine yeniden yürüdü.Uzun süren bu savaşta,şehrin savunma olanaklarından yararlanan tekfuru yine yenilgiye uğratamadı.Bursa'yı alma yolundaki son girişiminden sonra romatizma hastalığı iyice arttığı için ,Yenişehir'e çekilerek devlet yönetiminin başına oğlu Orhan Bey'i geçirdi.Bursa oğlu tarafından alındığı sırada öldü.

Özel hayatında sefahat ve eğlenceden uzak kalan Osman I. gençliğinde tanıdığı,saygı duyduğu Şeyh Edebali'nın kızı Hatun'la evlenmş;hayatının sonuna değin eski Türklerdeki geleneklere uygun bir alçakgönüllülük içinde halkın arasında kalmasını bilmiştir.Savaşta yılmaz bir atılganlık ve yiğitlik erdemlerinin yanısıra hesaplı ölçülü davranışları,başarısına yol açan başlıca etmenler arasında gösterilebilir.27 yıl hükümdarlık yapmıştır.Türbesi Bursa'da günümüzde Tophane Bahçesi olarak adlandırılan yerdedir.


Mehmet III


Manisa'da doğdu. Murad III.ile Safiye Sultan'ın oğludur.Çocukluğunda devletin ünlü alimlarinden ders gördüysede devleti yönetecek olgunluğa ulaşamamıştır.Tahta çıktığı gece 19 erkek kardeşini ve kadınlara aşırı derecede düşkün olan babasının hamile bıraktığı 17 cariyeyi öldürttü.Babasının zamanında başlayan olumsuzlukları ortadan kaldıracak başarı gösterememekle birlikte askerin ve kumandanların ısrarıyla götürüldüğü Avusturya seferi Eğri kalesinin fethi ve Haçova'da düşmanın büyük bir bozguna uğratılmasıyla sonuçlanmıştır.8 yıl süren saltanatında saray,kişisel çıkarların gizli gizli çalıştığı bir fesat ocağı haline gelmiştir.Düzen bozukluğuna bir çare bulunması için yollar gösteren şehzadesi Mahmut'u öldürtmekten bile çekinmemiştir.Tebriz'in kaybedilmesi,Celali isyanları padişahlığı zamanındaki önemli gelişmeler arasındadır. Zayıf iradeli,buna karşılık saltanat tutkusu fazla olan padişahlar arasında sayılan Mehmet III.'ün büyük hatalarından biri de annesi Safiye Sultan'ın devlet yönetimine karışmasına boyun eğmek olmuştur.Mehmet III.'ün türbesi Ayasofya Camisi avlusundadır.


Osman III

Sultan Üçüncü Osman 2 Ocak 1699 günü İstanbul'da doğdu. Babası Sultan İkinci Mustafa, annesi Şehsuvar Valide Sultan'dır. Şehsuvar Valide Sultan Rusdur. Tahta çıktığı 56 yaşına kadar sarayda hapis hayatı yaşadığı için sinirli bir yapıya sahip oldu. Ancak yine de şefkat ve merhamet sahibi, özellikle yalanı ve rüşveti sevmeyen bir insandı.

Sultan Üçüncü Osman'ın musikiden nefret ettiği için bütün müzisyenleri saraydan uzaklaştırdı. Sarayda dolaşırken cariyelerle karşılaşmak istemediği için ayakkabılarına demir ökçeler taktırmıştı. Ökçelerden çıkan sesi duyan cariyeler padişahın geldiğini öğrenip yoldan çekiliyorlardı. 2 yıl, 10 ay, 18 gün saltanat sürmüş bu süre içinde yedi tane veziri azam değiştirmiş, dönemi boyunca içte ve dışta barış ve huzur yaşanmıştır.

Sultan Üçüncü Osman'ın zaman zaman kıyafet değiştirerek halkın arasına karıştığı bilinmektedir. 30 Ekim 1757'de vücudunda çıkan bir çıbanın verdiği hastalıkla vefat etti. Cenazesi Yeni Camiye Sultan Birinci Mahmud Han'ın yanına defnedildi.

Orhan Gazi (1281 - 1362 )

.İkinci Osmanlı Padişahı "Gazi" sıfatıyla anılır.Babası Osman I. (Gazi) ,annesi Mal Hatun .Babasının Osmanlı Beyliğinin bağımsızlığını ilan etmesinden (1299) sonra Orhan Bey'de askeri ve idari alanda çeşitli görevler aldı.Bilecik ve Yarhisar'ın fethinde büyük yararlıklar gösterdi.1301 yılında beyliğin Sultan önü (Karacahisar) bölgesini yönetmeye başladı. 1320 yılından itibaren babasının yaşlı ve hasta olmasından dolayı devlet yönetimini fiilen eline aldı.1321 yılında Gemlik'i aldı.1324 yılında babasının kendi lehine tahttan çekilmesi üzerine hükümdar oldu.1326 yılında Bursa'yı Bizans'tan alarak geçici başkent yaptı ve babasının naaşını buradaki Gümüşlü Kümbet Türbesine gömdürdü.Bu sıralarda Anadolu'daki beylikleri kontrol altında tutan İlhanlı devletinin Anadolu valisi Timurtaş Bey'in Mısır'da idam edilmesiyle bu devletin baskısından tamamıyle kurtulan Orhan Bey,Osmanlı Devletinin İstanbul yönünde genişlemekle ayakta durabileceğini anladı ve bu fikrini uygulamak için harekete geçti.İlk hedef olarak İznik ve İzmit kalelerini seçti.Pelekanon (Maltepe) savaşıyla ağır yenilgiye uğrayan Bizans kuvvetleri İstanbul'a kadar geri çekildi.Bizans'tan yardım alamayan İznik kısa zamanda düşürüldü.Ve bir yıl sonra da Osmanlı'nın başkenti haline getirildi.(1330).Orhan Bey ertesi yıl İzmit'i kuşattıysada Bizanslıların bölgeye çok sayıda asker sevketmeleri üzerine Orhan Bey kuşatmayı kaldırdı.Ancak 1337 yılında ikinci defa harekete geçerek İzmit'i ele geçirdi ve buranın yönetimini oğlu Süleyman Paşa'ya bıraktı.İzmit'in alınmasını Taraklı,Göynük,Mudurnu gibi çevredeki kalelerin teslim olmaları izledi.Böylece yeni devletin sınırları Karadeniz'e doğru genişlemeye başladı.
Orhan Bey 1342 yılında Ulubat,Mihaliç ve Kirmasti gibi kaleleri alarak merkezi Balıkesir olan Kersi Beyliğinin sınırlarına dayandı.Bu sırada Karesi Beyliğinde çıkan taht kavgalarından yararlann Orhan Bey BalıkesiriManyas,Kapıdağ,Edincik gibi yerleri aldı.Böylece Osmanlı Devletinin sınırları güneydende Marmara kıyılarına ulaştı (1345).Ve Orhan Bey'in Rumali'ya geçmesi olanağı doğdu.Aynı yıl Bizans'ta çıkan taht kavgalaında imparator Kantakuzinos'a yardım eden Orhan Bey,1346 yılında imparatorun kızı Teodora ile evlendi.1349 yılında Selanik şehrini almak isteyen Sırp kralı Stephan Duşan 'a karşı yine Kantakuzinos'un yardımına koştu.Oğlu Süleyman Paşa'nın komutasındaki 20 000 kişilik ordu Selanik'i kurtardı.1352 yılında da 10 000 kişilik Osmanlı ordusu Dimetoka daSırp ve Bulgarları yenilgiye uğrattı Böylece Osmanlı ordusu Bizans İmparatoruna yardım etmekle Rumelide yapılacak olan fetihlerden önce bölgeyi tanıma fırsatını bulmuş oldu.1354 yılında Ankara'yı Eretnaoğulları Beyliğinden alan Süleyman Paşa tekrar Rumeli'ya geçti.Vize,Çimbi,Gelibolu, Bolayır, Keşan,İpsala ,Malkara gibi yerleri aldı .Böylece Osmanlı ilk defa Avrupa'nın bir parçasında egemenlik kurmuş oldu. Babasından aldığı talimat ile Rumeli'de fethedilen yerleri türkleştirmek için Anadolu'dan Türkmen aşiretlerini getirip yerleştiren Süleyman Paşa 1359 yılında ölünce yerine kardeşi Murad (I.Murad) komutan oldu.Lala Şahin Paşa ,Hacı İl Bey,Evrenos Bey gibi tecrübeli komutanlar da kendisine yardım ediyorlardı

Ahmet I

Ondödüncü osmanlı padişahı.Babası Meehmet III. annesi Handan Sultan'dır. Manisa'da doğdu ve onüç yaşında babasının yerine padişah oldu.Yaptığı en önemli gelişme Bayezıd devrinde başlayıp Fatih zamanında kanunlaşan kardeş katli geleneğine son vermesidir.Tahta hanedanın en yaşlı üyesinin geçmesi kuralını getirmiştir.(Ekber ve Erşet düzeni).Ahmet I.tahta geçtiğinde Avusturya ve İran ile savaşlar sürdürülüyor;ülke iç düzensizliğe ve karışıklığa doğru gidiyordu.Ahmet I. Avusturya ile olan savaşı Zitvatorok antlaşması ile son vermiş İranlılarla olan savaşıda 1611 yılında sonlandırmıştı.Anadolu'da çıkan Celali isyanlarını da Kuyucu Murat Paşa'yı görevlendirerek bastırmıştı.Bu dönemde Murat Reis ve Halil Paşa komutasındaki donanmada sürekli başarı kazanmıştı.Bir mide hastalığı sonucunda 28 yaşında 22 Kasım 1617 de öldü.


Abdülhamid I

Sultan Birinci Abdülhamid, 20 Mart 1725 tarihinde İstanbul'da doğdu. Babası Üçüncü Ahmed, annesi Rabia Şermi Sultandır. Annesi ona kuvvetli bir tahsil yaptırdı. Zamanındaki mevcut tarihlerin hepsini gözden geçirdi. Hat sanatı ile de meşgul oldu. Merhametli, dindar, nazik ve saf bir insan olarak tanınıyordu. Saltanatı süresince bir çok ıslahat ve imar hareketlerinde bulundu. Devlet işleriyle daima yakından ilgilendi. Her sorun hakkında fikir ve görüşlerini vezirlerine bildirirdi. Yetenekli vezirler atamaya çalıştı. Halka karşı daima şefkatli ve ılımlı davrandı.

Sultan Birinci Abdülhamid henüz tahta geçmişti ki, kendisinden cülus bahşişi istendiğini duydu. Kaşlarını çatıp sertleşen Sultan Birinci Abdülhamid şöyle dedi: "Hazinede bahşiş yoktur, bundan böyle cülus bahşişi verilmeye! Asker evlatlarımıza fermanımız duyurula!" Askerler bir parça söylendilerse de, işi daha fazla ileriye götürmeden dağıldılar.

Sultan Birinci Abdülhamid, siyasi ve askeri ıslahatlara girişti. Avrupai tarzda mektepler açtı. Yeniçeri ocağına ve donanmaya yeni bir çehre kazandırmaya çalıştı. Sürat Topçuları Ocağı'nı kurdurdu, Yeniçerilerin sayımını yaptırdı ve gereksiz yere fazla para alanları tespit ettirdi. Bu faaliyetleri yürüten Sadrazam Halil Hamid Paşa, menfaatleri bozulanlar tarafından padişaha şikayet edildi. Halil Hamid Paşa, yaptığı tüm olumlu çalışmalara rağmen, bu konuda yanıltılan Sultan Birinci Abdülhamid'in emriyle idam edildi.

Murat I.( Hüdavendigar )

Osmanlı Padişahlarının üçüncüsü.II.Osmanlı padişahı Orhan Bey'le Yârhisar Tekfurunun kızı Nilüfer Hâtun'un oğludur.Bursa'da doğdu Çocukluğunda babasının çevresinde bulunan Çandarlı Kara Halil ve Lala Şahin Paşalar tarafından yetiştirildi.Gençliği 20 yıl süren barış dönemine rastladığı için ,savaş eğitimi görmeden babası tarafından İznik sancakbeyliğine atandı.Ağabeyi Süleyman Paşa ve babasının ardarda ölümleri üzerine tahata çıktı.(1362)Orhan Bey zamanında Rumeli'ye geçilmiş olması Bizans'ı ve balkan devletlerini kuşkulandırmış,kısa zamanda gösterilen büyük gelişmeler Anadolu Beyliklerini de fırsat kollar duruma getirmiştir.Şehzadeliğinde, padişah olması düşünülmediğinden devlet ynetiminde tecrübe kazandırıcı çalışmalar yapamadığı halde Bizans İmparatorluğu ile Sırp,Bulgar ve Arnavutlar arasındaki yakınlaşmaları iyi değerlendiren bir politika izledi.Bu devletler arasında doğabilecek güçbirliğini önlemek amacıyla Edirne üzerine yürüme hazırlıklarına girişti.Fakat Batıdaki bu gelişmelerden yararlanmak isteyen Karamanoğlu Ali Bey'in Ankara yöresindeki Ahilerle birleşerek saldırıya geçmesi üzerine 20 000 kişilik güçle önce doğu cephesine gitmek zorunda kaldı.Kısa sürede başarı sağlayarak Bursa'ya dönünce ,babasının padişahlığı zamanında başlamış olan devlet örgütlenmeleri yönündeki çalışmalara hız kazandırdı..Lala Şahin Paşa'yı başkomutanlık görevine getirerek Anadolu ve Rumeli askerini ayırdı.Sıkı bir eğitim programı uyguladıktan sonra Rumeli'ye geçerek Şahin Paşa komutasındaki orduyla Edirne'yi aldı.
Edirne'nin başkent yapılmasından sonra Murat I.'nin Batı cephesinde gösterdiği başarılar Makedonya, Arnavutluk ve Selanik dışında tüm Teselya'nın alınmasıyla sonuçlandı.Osmanlı ilerleyişi karşısında Bulgar Ulah.Boşnak ve Macar orduları birleşerek Edirne üzerine yürüdüler.(1363).Ama Hacı İl Bey komutasındaki bir süvari birliği Sırpsındığı adı verilen yerde bir gece baskını yaparak bir çeşit Haçlı ordusu durumundaki düşman ordusunu perişan etti; Bulgaristan ve Sırbistan'ın önemli bir bölümü alındı.10 yıllık bir barıştan sonra düzenlenen bir sefer sonucunda Murat I. Sırp ve Bulgar krallarını büyük vergilere bağlayarak Bulgar prensesini sarayına getirdi.Bu başarılardan sonra Anadolu Beyliklerini Osmanlı egemenliğine bağlama girişimlerinde bulundu.Oğlu Bayezıd'a kızını aldığı Germiyanoğlu ile anlaştı.Bu sırada kendilerini Anadolu Selçuklu Devletinin mirasçısı sayan Karamanoğulları,bu girişimlere engel olmak için ,Savcı Bey'in Murat I. ye başkaldırmasından yararlanarak sınır şehirlerini yağma ettiler.Konya yöresinde yapılan savaşlarda Karamanoğulları Beyliği orduları yenilgiye uğratıldı.Fakat bu kez de Doğu'daki savaşlardan yararlanmak isteyen Bosna-Hersek Sırp,Ulah ve Bulgar beylikleri birleşip 100 000 kişilik bir orduyla saldırıya geçtiler.Bu cephede yapılan savaşlarda da kısa sürede başarı sağlandı.Daha sonra Macar Çek ve Leh ordularının da düşman saflarına katılmasıyla Kosova ovasında yapılan büyük bir meydan savaşında Batılılar Osmanlı'nın Kuruluş devrinin en büyük yenilgisine uğratıldılar.(1389).Murat I. büyük zaferinden sonra Miloş Kabiloviç adında yaralı bir Sırp tarafından savaş meydanında öldürüldü.

Hiç yorum yok: